Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya

MHP’den Çocuk İstismarına Sert Tepki

Dinçer:” Çocuk Tecavüzcülerine İdam!”

Dinçer:” Çocuk Tecavüzcülerine İdam!”

 

Özel Haber: Mustafa YILMAZ – Haber Birikim

 

MHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Yıldız Aslıhan Dincer, son yıllarda artarak devam eden çocuk istismarı hakkında bir basın açıklaması yaptı. Dinçer, ” Çocuk Tecavüzcülerine İdam edilsin,daha kaç can yanacak” dedi.

Dincer’in basın açıklamasından satır başları şöyle;

 

21. yy’ ın en sancılı dönemlerini yaşıyoruz. Dünya kaos, kargaşa ve yozlaşmış düzenin elinde can çekişiyor. Hızla gelişen teknolojinin bilinçsiz kullanımı ve küresel güçlerin dayatmaları öncelikle bireyleri ve sonuç olarak da toplumu olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm  bu gelişmeler insan aklını ve ruhunu mengene almış vaziyettedir. Karamsar, mutsuz ve amaçsız kalabalıklar ortaya çıkmıştır. Toplumun en temel birimi olan “AİLE” kavramı ağır hasar almıştır. Ve çocuklarımızı en savunmasız çağlarında, o minicik omuzlarının taşıyabileceğinden çok daha ağır yüklerin altına girerek hatta bir çok çocuk bu yüklerin altında önce çocukluğunu sonra da tüm benliğini maalesef kaybetmektedir.

İnsanoğlunun bir ömür yaşayacağı hayatın yönü, kaderi ve şekli çocukluk çağlarındaki yaşamı ile temelleniyor. Yani insan gelişiminin temeli de, kilit noktası da çocukluk.

  • İhmal edilen çocuklar,
  • Bedenen ve ruhen istismar edilen çocuklar,
  • Suça itilen ve suça karışan çocuklar,
  • Uyuşturucu kullanan çocuklar,
  • Sokakta yaşayan çocuklar,

Nasıl nesiller yetişiyor?

Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?

Ve nasıl yetiştirmeliyiz?  Gibi sorular her aklı başında ve duyarlı vatandaşın hem kendine hem çevresine sorduğu sorulardır.

Ana haber bültenleri ve gazetelerin 3.Sayfa haberleri çocuklarımızın maruz kaldığı mağduriyet, istismar ve şiddetle dolu. Gün geçmiyor ki bir rezalet, bir ahlaksızlık, bir sapkınlık duymayalım. Kafa karışıklığı ve tedirginlik halindeki anne-babalar çocuklarının geleceği ve doğru yetişmesi için çabalarken, caniler ve sapıklar aramızda kol geziyor. Bu aşağılıklar bazen kapı komşusu, bazen öğretmen, bazen doktor, bazen akraba ve en acısı da kendi aile bireyleri olarak karşımıza çıkıyor.

Bazen aile, bazen devlet eliyle emanet edildikleri kurum, kuruluş, yurt ve vakıflarda çocuklarımız kimi zaman bedenen, kimi zaman ideolojik olarak kimi zaman siyasi olarak istismar ediliyor.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın korunması ve doğru yetiştirilmesi için toplumsal bilinçlendirme ve eğitim şart.

İman ve Güzel Ahlak üzerine kurulu ALLAH KATINDA HAK DİN OLAN İSLAM, Aklı-Vicdanı Hür ve Yetkin Din Adamları Tarafından Anlatılmalıdır. Nesillerimiz ne idüğü belirsiz, sapkın mekanizmaların eline bırakılmamalıdır.

TÜRK KÜLTÜR VE TÖRESİ, doğru şekliyle zihinlere ve gönüllere işlenmelidir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ nın kuruluş amacı ve felsefesi iyi anlaşılmalı ve uzaklaşılmamalıdır.

TARİH Hazinemizdeki güzel uygulamalar gelecek nesillerimizi aydınlatmak için kullanılmalıdır.

Hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı denetimlerini sıkı tutmalı, görev ve yetki verdiği kişileri liyakat ve eğitim alanına göre belirlemelidir.

Hem resmi kurumlarda, hem de özel kurum, dernek ve vakıfların izinleri, kimlere yetki verildiği ve hangi amaçla açıldığı iyi irdelenmelidir. İletişim çağının faydaları kadar yanlış kullanım sonucu zararları da vardır. Çocuklarımız İnternet ve T.V. karşısında savunmasız. Yanlış ve zararlı yayınlar  çocuklarımızın fiziki, ruhi, akli ve ahlaki gelişimini olumsuz etkilemekte ve özellikle internet üzerinden sapkın ruhlu insanlar evimizin içine kadar girebilmektedir.

DEVLET DENETİMİ   VE   RTÜK   Kontrolü titizlikle yapılmalıdır. Bu kontrolleri uzmanlar, sosyolog ve psikologlarla birlikte yapılmalıdır.

Okullarda yapılan uygulamalar eksiktir. Rehber öğretmenlerimizin sayıları yetersizdir.

Yurtlar ve çocukların barınabileceği yerler yetersizdir. Bu sebeple çocuklarımız ve gençlerimiz dernek ve vakıflarda mahkum edilmektedir.

  • İletişim çağının faydaları kadar yanlış kullanım sonucu zararları da var. Çocuklarımız internet ve T.V. karşısında savunmasız! Yanlış ve zararlı yayınlar çocuklarımızın fiziki, ruhi, akli ve ahlaki gelişimini olumsuz etkilemekte ve özellikle internet üzerinden sapkın ruhlu insanlar evimizin içine kadar girebilmektedir!

DEVLET ve DENETİMİ VE RTÜK kontrolü titizlikle yapılmalıdır! Bu kontrolleri uzmanlar, sosyolog ve psikologlarla birlikte yapılmalıdır!

  • Okullarda yapılan uygulamalar eksiktir! Rehber öğretmenlerimizin sayıları yetersizdir!
  • Yurtlar ve çocukların barınabileceği yerler yetersizdir. Bu sebeple çocuklarımız ve gençlerimiz, dernek ve vakıflara mahkum edilmektedir!
  • MHP olarak TBMM’ ye 17 şubat 2016’ da araştırma önergesi verilmiştir. Karaman da yaşanan rezalet sonucu 23 Mart 2016’ da önerge hatırlatılmıştır! / 20 Nisan 2016’ da sapıkların hadımı için yasa teklifi verildi. 11 Ekim’ de Meclis araştırma komisyonu raporunun özeti, vakfı ve şahısları korumak olarak gelmiştir.
  • Daha kaç can yanmalı ?
  • Yasalar açık ve net! En azından öyle olmalı! Bu tür suçlarda yasa boşlukları yok edilmeli ve hakimin takdir yetkisine mahal kalmamalıdır!
  • Ayrıca 28 Nisan 2016’ da meclise verilen “Çocuk tecavüzcülerine idam” yasası tez vakitte yürürlüğe girmelidir!

Tüm bu olumsuzluklar, yanlış uygulamalar ve sapıklardan çocuklarımızı korumak için “ TBMM Çocuk Hakları Komisyonu” adıyla sürekli bir komisyonun kurulmasına dair, 7 Ekim 2016’ da MHP yasa teklifini TBMM Başkanlığına  vermiştir!

“ Güdülüp, yönetilebilme ve yok etme adına şuursuz nesiller yetiştirme” kastı yoksa bir an önce tedbir alınmalı ve doğru uygulamalar hayata geçirilmelidir.

15 Temmuz darbe kalkışması ve İç Savaş denemesinin temelinde, devşirilip dinen, ruhen ve manen istismar edilen çocukların yattığını unutmamalıyız.

Sözün özü, geleceğin teminatı ve kutlu Yarınların Mimari Çocuklarımız, bedenen, ruhen ve fikren istismar edilmektedir. Bireysel önlemlerin yanı sıra yasalar ve devlet eliyle acil ve kalıcı önlemler alınmalıdır.