Akdeniz Üniversitesi ”Şehitlerin İsimleriyle” İnledi

Özel Haber: Mustafa YILMAZ – Haber Birikim

Antalya Ülkü Ocakları tarafından Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesinde düzenlenen Şehitleri Anma Yürüyüşü öğrencilerin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

Akdeniz Üniversitesi Yakut Çarşısı önünde toplanan Ülkücüler başta darbe girişiminin başarısız olmasında kilit isim olan kahraman Şehit Özel Kuvvetler mensubu Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir ve tüm şehitler için yürüyüş düzenledi. Ellerinde Türk bayrakları dövizler ve şehitlerin fotoğrafı ile Olbia çarşısına kadar sloganlar atarak yürüyen Ülkücüler sık sık “Şehit Ömer Halisdemir”, ”Şehit Fırat Çakıroğlu”, “Şehit Mustafa Pehlivanoğlu”, Şehidim Hakkını Helal et Bize”, “Bir Ölür Bin Doğarız”, “Ülkücü Hareket Engellenemez” “Kampüste PKK İstemiyoruz” diye slogan attı.

Olbia Çarşısında Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ardından basın açıklaması yapan Antalya Ülkü Ocakları İl Başkanı Alperen Tuğrul Küreşoğlu “Türk Milletinin; devletine, bayrağına ve bölünmez bütünlüğüne el uzatanlar, istikbalimiz üzerinde komplo kuranlar her zaman olduğu gibi yine karşılarında Ülkücü Hareketi bulacaklardır. Şehitlerin emanetine gönül veren milyonlarca Bozkurt bilimde çağını aşıp, Türk Milleti hak ettiği mertebeye gelene kadar her alanda mücadelelerine devam edecektir. Şehitler ve âlimler ocağı, Ülkü Ocaklarının inandığı, eşitlik ve hakkaniyet kavramlarını Akdeniz üniversitesinde yaşatmaya devam edeceğiz. “ ifadelerini kullandı.

Polis, İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayan 4 kişiyi gözaltına aldı.

Küreşoğlu’nun Basın Açıklaması Şöyle:

Akdeniz Üniversitesinin değerli öğrencileri,

Öncelikle 2016-2017 Eğitim öğretim yılının hem siz öğrencilere hem de Akdeniz Üniversitesi akademisyen ve yöneticilerine hayırlar getirmesini diliyorum.

Bugün burada, hepinizin malumu olan 15 Temmuz darbe girişimini lanetlemek ve başta Ömer Halisdemir olmak üzere cümle şehitlerimizi anmak amacıyla toplanmış bulunmaktayız.

Türk kamuoyunun bildiği üzere, Türk milleti ve Türk devleti, 15 Temmuz 2016 Cuma günü, tarihinin en vahim ve utanç verici gecelerinden birini yaşadı. Güneyimizde, bölgemizi yeniden tasarlamaya çalışan küresel güçlere karşı en büyük güvencemiz olan ve içeride hain, bölücü terör örgütüyle başarıyla mücadele eden kahraman Türk Ordusu, dış ve iç ihanet odakları tarafından iç savaş çıkartmak için bir darbe teşebbüsüne alet edilmek istendi. Türk milliyetçileri olarak, bu hain girişimin başladığı andan itibaren elimizden her ne geliyorsa onu ortaya koyarak Türk milletinin iradesinin savunmasını gerçekleştirdik. Ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bağımsızlık sembollerimizden, Türk milletinin iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalayacak kadar gözü dönen bu ihanet şebekesine karşı bugün de demokrasinin ve hukuk devletinin yanında yer aldığımızı ifade ediyoruz. Bir değil, bin kez daha Türk milletine yöneltilen namluları telin ediyoruz!

Yine, yarım asırlık kutlu bir çınar olan Ülkü Ocakları olarak sahip olduğumuz vizyon ve misyon doğrultusunda bu darbe girişimine karşı dimdik duran ve bu ihaneti püskürten şehitlerimizi unutmamaya, dahası unutturmamaya kararıyız! Ankara Gölbaşı Özel Kuvvetler Komutanlığında görevliyken şehit düşen, ihanetin alnına mızrak olup saplanan, komutanlığı ele geçirmeye kalkışan darbe yanlısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi alnından vurarak öldüren, şahadet emrine “baş üstüne” diyen, Bozkurt duruşlu, Kürşad yürekli, kahraman bordo bereli Astsubay Ömer Halisdemir, biz nefes aldığımız müddetçe anılacaktır. Kahraman Ömer Halisdemir, bir kurşunla ihanet zincirinin en önemli halkasını kırarken, kendisi 30 kurşunla ölümsüzlüğe yükselmiştir. Aziz ruhu karşısında tanzimle eğiliyoruz… Ant olsun ki dünya var oldukça aziz hatıraları nesilden nesile aktarılacak, ruhlarına Fatihalar bağışlanacaktır.

Pek tabiîdir ki, Ülkücü Türk gençliği olarak ortaya koyduğumuz tavrı anlık refleksler neticesine değil şanlı tarihimizin yapraklarına borçluyuz. Milliyetçi duruş, darbeler karşısında her zaman bir abide olarak dikilmiştir. 15 Temmuz, Ömer Halisdemir gibi adını saymakla bitiremeyeceğiz vatan evlatları sayesinde çok şükür başarısızlığa uğradı ancak Türk tarihi maalesef başka darbelerle zedelendi. Milliyetçi düşünce, darbeler altında ezilmeye, yok edilmeye çalışırken, tavında dövülen demir misali sertleşti. Yarın şahadetinin sene-i devriyesi olan Mustafa Pehlivanoğlu, verebileceğimiz örneklerden yalnızca bir tanesidir. Kılıçkıran’dan Pehlivanoğlu’na, Akyıldız’dan Çakıroğlu’na binlerce vatan evlâdının canları pahasına savunduğu bu kutlu hareket, 12 Eylüllere teslim olmadığı gibi 15 Temmuzlarla da sinmeyecektir. Türk milletine bağlı hissiyatımız, Türk demokrasisine olan inancımızın temeli, siyasi çıkarlardan çok ötede, manevi bir borcun tezahürüdür. Bu sebeple, sımsıkıya bağlı olduğumuz Türk milliyetçiliği fikir sisteminin ışığında, ülkü şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’ndan aldığımız ilhamla haykırıyoruz: Mustafa’lar ölür, Ömer’ler ölür; Türk milliyetçiliği yaşar! Zafer her zaman Allah’a inananlarındır!

Türk Milletinin; devletine, bayrağına ve bölünmez bütünlüğüne el uzatanlar, istikbalimiz üzerinde komplo kuranlar her zaman olduğu gibi yine karşılarında Ülkücü Hareketi bulacaklardır. Şehitlerin emanetine gönül veren milyonlarca Bozkurt bilimde çağını aşıp, Türk Milleti hak ettiği mertebeye gelene kadar her alanda mücadelelerine devam edecektir. Şehitler ve âlimler ocağı, Ülkü Ocaklarının inandığı, eşitlik ve hakkaniyet kavramlarını Akdeniz üniversitesinde yaşatmaya devam edeceğiz. Bizler eğitim ve kültürün olduğu her yerde bulunacak ve yaşatacağız. Türk’ün özgürlüğünü temsil eden Bozkurt’u, kendi simgesi olarak taşıyan ülkücüler, hür iradelerin bir sigortası konumundadır. Bu bağlamda, son olarak yaklaşan Üniversite konsey başkanlığı seçimlerinin birlik ve beraberlik havası içerisinden sapmamasını, dolayısıyla demokratik teamüllerden ve etiklerden taviz verilmeden sürdürülmesi tek arzumuz ve emelimizdir.

Yaşasın Türk milleti, yaşasın Türk devleti!

Haberin Görselleri İçin: TIKLAYIN