3 Mayıs Milliyetçiler Günü Antalya’da coşkuyla kutlandı.
Özel Haber: Mustafa YILMAZ – Haber Birikim
Ülkü Ocakları Antalya İl Başkanlığı’nın öncülüğünde “Bayrağını Al Sen de Gel” sloganıyla düzenlenen 3 Mayıs Milliyetçiler Günü Antalyalıların yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Ülkü Ocakları Antalya İl binası önünde Türk Devletleri Bayrakları ve Ülkü Ocakları Bayraklarından oluşan bayraktarların ardında toplanan binlerce vatandaş ellerinde Türk Bayrakları ile Osman Yüksel Serdengeçti Parkına kadar sloganlar ve marşlar eşliğinde yürüdü…
Serdengeçti parkında bir basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları il Başkanı Alperen Tuğrul Küreşoğlu “Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.” ifadeleriyle Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan kurtuluşunun tek yolunun her alanda Türk Milli bilincinin işlenmesi olduğuna dikkat çekti…
Küreşoğlu konuşmasında;
Türk milliyetçiliğinin bir asrı aşan fikir serüveninde, sahip olduğu anlam ve neden olduğu gelişmeler bakımından hayati bir yeri bulunan 3 Mayıs 1944 ruhunu ve yıl dönümünü iştiyakla hatırlıyoruz ve yâd ediyoruz.
Rahmetle andığımız merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın; cesur, atılgan ve geri adım atmayan milliyetçi dirilişe muhalefet eden ve bundan rahatsızlık duyan güruhla başlattığı mücadelenin yargıya taşınması 3 Mayıs hadiselerini ortaya çıkarmıştır.
Aynı zamanda milliyetçiliğin de yargılandığı söz konusu hukuki süreçte, Türk milliyetçileri ilk kez sivil bir muhalefet olarak varlıklarını ispatlamışlar ve aidiyet hissiyle kendilerini feda etmeye hazır oldukları Türk milletini yüceltmek için her fedakârlığı yapacaklarını göstermişlerdir.
20 Ekim 1944’te kendisini “vatan hainliği” suçlamasıyla sorgulayan Savcı’ya başbuğumuz der ki “Diğer sanıklar gibi bana da vatan hainliği suçu isnad edilmiştir. Bunu şiddetle redderim. Ben yeryüzünde herşeyden çok milletimi ve vatanımı severim” cevabını verir. Ancak mahkeme tarafından, 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır ve mahkeme süresince bir yıl hücre hapsi yattığı için tahliye edilir. Kendisine verilen ceza daha sonra Askeri Yargıtay tarafından bozulur ve 2 numaralı mahkemede beraat eder.
Kendi vatanında, milletine olan bağlılığı en açık ve berrak şekilde ifade eden insanlar maalesef bu sevgisinin bedelini en ağır şekilde ödemişlerdir.
Bilinmelidir ki, milliyetçilik geleceğin rehberi, içinde bulunduğumuz çağın eskimeyecek vizyonu, milletin yegane güvencesi, ekonomik gelişmenin motoru, demokrasi ve özgürlüklerin teşvikçisi ve yol arkadaşıdır.
Milliyetçilik çağdaş, modern ve insana ait olan kıymeti önceliğine alan birlikte yaşama ve kardeşlik projesidir.
Bu itibarla Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.
Ayırma, dağıtma, bölme, dışlama, yabancılaştırma milliyetçiliğin lügatinde olmayan, milliyetçiliğin diline aykırı anormallikler olarak değerlendirilmeli ve böyle anlaşılmalıdır.
Kaldı ki 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nün manası da burada aranmalı, beslendiği sosyal, kültürel ve ideolojik membaanın kaynağı da burada görülmelidir.
Unutulmamalıdır ki, Türk Milliyetçiliği milletimize yabancı ve aykırı dayatmaları boşa çıkarmanın, onurlu ve bağımsız yaşamanın, Türk kimliğine sahip çıkarak, kendi geleceğimize egemen olma düşüncesinin fonksiyonel hale gelmiş bir ifadesidir.
Atsız’ın da dediği gibi:
“Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.”
Bizde bu düşünceyi kendimize şiar edinerek Türk Milliyetçiliği ülküsünden en ufak taviz vermeden, yorulmadan, yıkılmadan hedefe doğru yürüyeceğiz.
Son olarak;
Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletinin ve değerli dava arkadaşlarımın ‘3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyor; milliyetçi kahramanları şükran ve minnetle anıyor; başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, hayatlarını kaybedenlerle birlikte tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.” ifadelerine yer verdi.
Basın açıklaması sonrası Ülkücü Yemini eden gurup orada bulunan vatandaşların yoğun beğenisini kazandı. Alanda açılan stantta vatandaşlara helva ikram edildikten sonra program olaysız bir şekilde sonlandırıldı.