Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda Konuştu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında sözlerine toplantının ülke, millet, demokrasi ve gelecek için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ederek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi ‘cumhurbaşkanı’ sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir.” dedi.

 

Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti TBMM Grup toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kürsüye davet etmeden önce, divanda yaptığı konuşmada, 16 Nisan’da gerçekleştirilen halk oylamasıyla beraber vesayet döneminden kalan anayasayı büyük ölçüde milletin oylarıyla değiştirdiklerini belirtti.

Yürürlüğe giren değişikliklerden en önemlisinin, seçilen cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilme şartının ortadan kaldırılması, Erdoğan’ın, partisi ile tekrar buluşmasını sağlayan madde olduğunu söyledi.

Yeni dönemi atılım ve reform dönemi olarak niteleyen Yıldırım, “Yeni dönem ilk günkü heyecanla Türkiye’nin gelecek hedeflerine koşar adımlarla gitme dönemidir. Yeni dönemin ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin 2017 anayasa değişikiliğinden sonra yeni bir döneme girdiğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu yeni dönem sürekli güçlü iktidar, daima istikrar dönemidir. Bu dönemde artık iktidar garanti altına alınmış, istikrar kalıcı hale gelmiştir. Artık Türkiye’de hiç kimse milletin kayıtsız şartsız iradesini yok sayarak demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek ve halkın iradesi, milletin iradesi her zaman ülke yönetimine hakim olacaktır. Yeni sistemin özeti budur. Bu da sürekli istikrarı beraberinde getirmiş olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tam anlamıyla yapılacak ilk genel seçimlerde Meclis seçimiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılacağı seçimler de yürürlüğe girmiş olacak. Ülkemizde artık milletin işleri, hizmetleri çok daha hızlı bir şekilde yapılacak bürokrasi daha hızlı çalışacak ve Gazi Meclis çok daha güçlenmiş olarak milletin memleketi ihtiyacını gören yasal düzenlemeleri bir yandan yaparken bir yandan da seçilmiş hükümetin başkanını ve ekibini denetlemek için gerekli çalışmaları ortaya koyacaktır.

Bu yılın en önemli özelliklerinden biri, Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihte görmüş olduğu darbelerden bir benzerini daha gördü ama Sayın Cumhurbaşkanım bu seferki öncekiler gibi olmadı. Bu sefer darbe karşısında ceketini alıp şapkasını alıp giden siyasetçiler değil, darbeye darbe vuran bir cumhurbaşkanı gördü, bir hükümet gördü ve aziz milleti gördü. Böylece artık Türkiye siyasi tarihinde, demokrasi tarihinde darbelere de darbe vurulduğu bir dönem başladı, vesayetçilerin bundan sonra artık işlerinin çok zor olduğunu bu millet gösterdi. O gece yaptığınız çağrı akın akın Anadolu’nun bütün köşesine yayıldı ve millet kadın erkek genç ihtiyar herkes meydanlardaydı, ülkeye, geleceğe, demokrasiye sahip çıktı. Böyle bir milletin karşısında şapka alıp gidilmez, şapka çıkarılır Sayın Cumhurbaşkanım. Bu aziz milletin bir ferdi olduğumuz için hepimiz gurur duyuyoruz.”

Yıldırım, darbeden hemen sonra baş ağrıtan terör örgütleriyle amansız bir mücadeleye girdiklerini, Fırat Kalkanı Harekatı’nı, güney sınırları dışından ülkeyi taciz eden, bombalarla füzelerle insanların hayatını yok eden DEAŞ örgütüne karşı başlattıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direktifleriyle aynı anda üç terör örgütü ile mücadele eden bir ülke durumuna geldiklerine dikkati çeken Yıldırım, “FETÖ Paralel Devlet Yapılanması, bölücü terör örgütü PKK ve diğer yandan ülkemizi son zamanlarda canlı bombalarla eylemlerle canını acıtan DEAŞ terör örgütü. Allah’a şükür bu örgütlerin hepsiyle de mücadelede gösterilen kararlılık sayesinde olumlu sonuçları almış bulunuyoruz. Söylediğimiz bir şey var Cumhurbaşkanım. Terör bu milletin başının belası olmaktan çıkacak. Terör Türkiye’nin gündeminde en alt sıralara inecek. Bunun için gece gündüz demeden sınır boylarında dağda bayırda ülkesi için mücadele eden bütün güvenlik kuvvetlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Birliğimiz, beraberliğimiz ve ülkemizin geleceği için hayatını seve seve veren gerek 15 Temmuz’da gerek ülke savunmasındaki şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyoruz.” diye konuştu.

Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Yıldırım, geride kalan 1 yılın son iki olayının da Ağustos sonrasında dünya ekonomik piyasalarında yaşanan dalgalanma olduğunu aktardı.

Bu süreçte ortaya konulan öngörü ve vizyonlarla hükümetin gerekli tedbirleri gecikmeden aldığını, bozulan göstergelerin, dövizdeki dalgalanmaların ekonomi için ciddi bir sorun teşkil etmemesi için adımları attıklarını belirten Yıldırım, tam bu sırada AK Parti’nin kurulduğu günden vesayet üreten bu sisteme karşı Cumhurbaşkanlığı sisteminin gündeme geldiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için AK Parti ve MHP’nin gerekli adımları attıklarını ve 16 Nisan’da yapılan halk oylamasına gidildiğini anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Bu çalışmalarda büyük bir gayret gösteren milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, artık iş millete gitmekti. Hep söylediğiniz bir şey var. ‘Karar, söz milletindir’. Millet o kararını 16 Nisan’da verdi ve Türkiye’nin geleceğini inşa edecek yönetim sistemini onayladı. Artık yeni bir dönemdeyiz. Bu dönem, liderliğinizde, yeni sistemin hazırlıklarının en titiz ve seri şekilde yapılacağı bir dönem olacak. Siz başımızda olduğunuz sürece, Tükiye’nin bugüne kadar nasıl ‘yapılamaz, çözülemez’ denilen sorunları varsa ve bunların hepsini teker teker nasıl çözdüysek bundan böyle de bütün sorunların üstesinden geleceğiz. Türkiye’yi 2023 hedeflerine, 2053, 2071 vizyonuna ulaştıracak çalışmaları ortaya koyacağız.”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında sözlerine toplantının ülke, millet, demokrasi ve gelecek için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ederek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi ‘cumhurbaşkanı’ sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir.” dedi.

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifi tebrik eden Erdoğan, geçen çarşamba akşamı Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremden dolayı bölgede yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Erdoğan, depremde can kaybının bulunmadığını, bazı binalarda hasarların meydana geldiğini belirterek, AFAD, Kızılay, ilgili kuruluşların ve hükümetin, vatandaşlara destek olmak için hemen bölgeye gittiğini, hemen çalışmalarına başlamaları sebebiyle oradaki acının az da olsa dindiğini ama en büyük tesellinin can kaybının yaşanmaması olduğunu vurguladı.

Dün vefat eden merhum Alparslan Türkeş’in yakın çalışma arkadaşlarından Ahmet Er’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyen Erdoğan, kendisiyle en son 7 Mart’ta telefonla görüştüğünü ve kendisine şifa dileğinde bulunduğunu aktardı.

Erdoğan, Türkiye’nin, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelesinde çok önemli mesafeler kat ettiği bir dönemden geçtiğine işaret ederek, “Sadece son iki ayda yurt içi ve dışında 336 teröristi etkisiz hale getiren güvenlik güçlerimiz maalesef asker, polis ve güvenlik korucusu olarak 43’te şehit vermiştir. Terör örgütünün geçmişte hiç girilmemiş, girilememiş inlerine girip hem rekor düzeyde silah, mühimmat ele geçiren hem de teröristlere dağları, mağaraları dar eden kahraman güvenlik güçlerimize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.” ifadesini kullandı.

Şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, şehit ve gazilerin bu fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini, Türkiye’nin çok geniş bir alanda yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini mutlaka zaferle sonuçlandıracağını bildirdi.

Erdoğan, salonda bulunanlara, “En son 22 Temmuz 2014’te, sizlerle bu salonda birlikte olmuştuk. Yaklaşık 34 ay, tam olarak da bin 44 gün sonra bir kez daha burada, bu salonda sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum.” dedi

16 Nisan halk oylamasının getirdiği yeniliklerden birisinin de “cumhurbaşkanının parti üyeliğinin ve parti faaliyetlerine iştirakı”nın önünün açılmış olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Anayasa değişikliğinin, 25 milyon 157 bin gibi demokrasi tarihimizin rekoru olan ‘evet’ sayısıyla kabul edilmesinin ardından biz de bu hakkımızı kullanmış oluyoruz. 2 Mayıs tarihinde davete icabetle AK Parti Genel Merkezine giderek, partimize üye olduk. Ardından 21 Mayıs’ta toplanan üçüncü olağanüstü büyük kongremizde delegelerimizin teveccühüyle genel başkanlık görevine seçildik.

Dün, genel merkezimizde Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantımızı yaparak, Merkez Yürütme Kurulumuzu da belirledik. Bugün de grup toplantımızı gerçekleştirmek üzere Meclisteyiz, durmak yok yola devam. İnşallah bundan sonra partimizin tüm çalışmalarında beraber olacağız ve bundan sonra işimiz çok daha zor bunu da özellikle ifade etmek durumundayım. Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi ‘cumhurbaşkanı’ sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir.”

Erdoğan, Başbakan Yıldırım’ın, demokrasi tarihe altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürüttüğünü vurgulayarak, kendisine bugüne kadar yaptığı tüm çalışmalar için teşekkürlerini iletti.

AK Parti’yi, 14 Ağustos 2001’de kurduklarında millete, “Türkiye’nin sorunları çözümsüz değildir”, “Çareyi başka bir yerde değil, doğrudan milletimizde arayacağız” dediklerini anımsatan Erdoğan, millete zorlaştıran değil kolaylaştıran, iten değil kucaklayan, bölen değil birleştiren, haklı zayıfları haksız güçlülere karşı koruyan bir yönetim anlayışı vadettiklerini belirtti.

Toplumsal merkezi, siyasi merkeze taşıma sözü verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bunun Türkiye’nin siyasi hayatında bir ilk olduğunu, bu anlayışla açıkladıkları parti programında yer alan hususların tamamını hayata geçirmenin çabasını gösterdiklerini ifade etti.

Erdoğan, programlarında yer alan hususlardan yapamadıklarının ve yapmaları gerekenlerin bulunduğuna işaret ederek, yeni yönetim sistemiyle bunları gerçekleştirme imkanı sağlayacaklarını bildirdi.

– “Gerçek manada demokrasiyi, Cumhuriyeti getiren AK Parti’dir”

AK Parti’nin, kendini sürekli geliştirmesine, yenilemesine, gençleştirmesine rağmen, çizgisinde en küçük bir sapmaya meydan vermediğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2001’den bugüne yaşadıklarımıza, yaptıklarımıza baktığımızda gördüğümüz şudur: Bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi, cumhuriyeti, refahı da getiren AK Parti olmuştur. Birileri kabul etmeyebilir ama ben sosyal hayatın da bir matematiği olduğuna inananlardanım. İki kere iki dörttür. AK Parti, demokrattır, bunun için milli iradeyi, sandığı, milletin tercihlerini hep en üstte tutmuştur. AK Parti, cumhuriyetçidir. Bunun için bir kişiye, zümreye hizmet, PKK gibi eli kanlı, FETÖ gibi milletimizin değerlerini istismar eden örgütlere değil, sadece ve sadece cumhura dayanmış, millete teslim olmuştur.

AK Parti, millidir, yerlidir, bunun için attığı adımlarda, yaptığı icraatlarda şu veya bu gücün, şu veya bu ülkenin değil, sadece milletin ne dediğine, halkın ne istediğine bakmıştır. AK Parti, kucaklayıcıdır. Ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin birliğine husumet göstermeyen herkesi, kökenine, meşrebine, inancına, kılığına ve diğer tüm farklılıklarına bakmaksızın kendisinin doğal parçası olarak görmüştür. Bunun için her fırsatta, hedefimiz 80 milyon vatandaşımızın tamamının gönlünü kazanmak diyorum. Buna gayret edeceğiz.”

– “Tüm dünyaya örnek ülke”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, tüm mazlumların, mağdurların hamisi olduğunu ifade ederek, hükümetleri döneminde dünyanın neresinde gözü yaşlı, gönlü kırık, eziyet çeken, zulme uğrayan mazlum varsa, hepsine el uzattıklarını bildirdi.

Türkiye’nin, geçen yıl yaptığı 6,5 milyar dolarlık insani kalkınma yardımıyla tüm dünyaya örnek bir ülke olduğunu bildiren Erdoğan, “Başkası yok. Suriye ve Irak’tan ülkemize gelen 3 milyon kardeşimiz için yaptıklarımız da bu konuda kıllarını kıpırdatmayan ülkelere biz insanlık dersi verdik.” dedi.

Erdoğan, AK Parti’nin, ülkenin zenginliklerini milletin tamamına aktardığına vurgu yaparak, “Türkiye, aynı Türkiye, imkanlar aynı imkanlar olduğu halde kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500 dolardan, 11 bin dolara çıkması bunun en büyük ispatıdır.” diye konuştu.

– “Devrimciyiz diye konuşanlara sesleniyorum”

AK Parti’nin, aynı zamanda muhafazakar olduğuna işaret eden Erdoğan, milletin tarihine, kültürüne, değerlerine saldırılmasına, düşmanlık edilmesine, tahribine karşı çıktığını, bu değerlere sımsıkı sahip çıktığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla beraber AK Parti’nin, devrimci bir parti olduğunu, Batı’nın “AK Parti, bir siyasi sessiz devrim gerçekleştirmiştir.” dediğini aktardı.

Erdoğan, Türkiye’nin, cumhuriyet döneminde en cesur, en ileri, en kapsamlı, en etkili değişimleri AK Parti hükümetleri döneminde yaşadığına işaret ederek, hak ve özgürlükler konusunda hiçbir dönemde atılamayan adımların, kendilerinin döneminde atıldığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Devrimciyiz diye konuşanlara sesleniyorum, hangi adımı attınız söyleyin? Hak ve özgürlükler konusunda AK Parti’nin attığı adımları, acaba AK Parti’den önce hanginiz attınız? Siyasi partilere yaşam hakkı vermediniz. Biz parlamentoda kahir ekseriyetle var olmamıza rağmen, bizi bile kapatmaya yeltendiniz. Hatta partinizin başındaki zat, ‘Ankara’da da savcılar varmış’ diye, onlara sığındı. Savunacağı yerde, sığınmaya yeltendi. Niye, çünkü AK Parti’nin varlığı, onları ciddi manada ürkütüyordu.

Aynı şekilde, bu ülkede kılık kıyafet noktasında bizim yavrularımızı üniversitelerin kapısından kovanlar, siz olmadınız mı? Okulların kapısında anneleri ağlatan siz olmadınız mı? Hüngür hüngür kızlarımızı sokaklarda sürüyen siz olmadınız mı? Nerede özgürlüğünüz? Devletin içinde kadınlarımızı, başı açık, başı örtülü olarak sınıf sınıf ayrımlara tabi tutan siz olmadınız mı? Nerede eğitim, inanç, düşünce, fikir özgürlüğü? Öyle özgürlük, benim sınıfıma dahil olanlarla olur mantığı, özgürlük tanımında yoktur. Böyle bir şey olamaz. Ama bizim şu anda böyle bir sorunumuz yok. Türkiye’de de herkes şu anda özel-devlet, her yerde başı açık, başı örtülü, el ele, kol kola dayanışma içinde yürüyorlar. Demek ki oluyor. Bu milletin fertlerini, bu milletin bireylerini, birbirine düşman ettiğiniz sürece, bu millet size bu ülkede iktidar vermez, vermeyecektir.”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ davalarında mahkeme kararlarıyla şehitlerin ve gazilerin ailelerine haklarının ve iadeiitibarlarının temin edileceğini belirterek, “Aynı zamanda da dünyada bunları korumaya kalkan ülkelere ‘Daha ne istiyorsunuz, buyurun size yargı kararları’ deyip bunları da onların önüne koyacağız. Üzerlerine düşeni yaparlar veya yapmazlar, önemli değil. Ama şimdi de dünyaya sesleniyorum buradan. Eğer sizler iadeiitibara yardımcı olmazsanız, bilesiniz ki yarın birgün sizlerin de bizim elimize düşenleriniz olduğu zaman istediğinizde bunları bizden alamayacaksınız. Bunu bilin.” dedi.

Erdoğan, AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’na katılarak, milletvekillerine seslendi.

Geçmişte yapılan hizmetlerin katbekatının kendi dönemlerinde gerçekleştirildiğini, bu anlamda AK Parti’nin milleti devletiyle buluşturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım yaparken “Buradan bizim partimize oy çıkmadı, yapmayalım.” diyerek hareket etmediklerini ve ayrım yapmadıklarını ifade etti.

Havalimanı sayısını 25’ten 59’a çıkardıklarını anımsatarak, “Hakkari bize milletvekili vermedi diye, Selahattin Eyyubi Havaalanı yapımını ertelemedik.” diyen Erdoğan, havaalanını da açılışını da gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Erdoğan, Yüksekova ve Cizre’ye şehir olma sözü verdiklerini belirterek, “Bu bir kentsel dönüşüm, değişimdir. Yani yeni bir şehir ihdas etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Hakkari’nin Yüksekova’ya, Şırnak’ın da Cizre’ye taşınacağını bilgisini paylaşan Erdoğan, valiliklerin ve bazı kurumların da taşınacağını aktardı.

Bu sayede illerin süratle gelişme imkanı bulacağını, farklı ve güçlü bir şehir olmanın fırsatını yakalayacağını ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

“Uzun yıllar, kiminin hak ve özgürlükleri kısıtlandı hatta tümüyle elinden alındı, kimi sahipsiz bırakıldı, geleceğinden ümidini kesti, kimi en basit insani ihtiyaçlarını karşılayacak imkanlara sahip olamadı, kimi benzer başka sebeplerle ama toplumun önemli bir bölümü devletine karşı hep mesafeli durmuştur. Öyle ki vatanları, bayrakları, mukaddesleri söz konusu olduğunda canları dahil her şeylerini feda etmekten çekinmeyen insanlar, devlet dendiğinde başlarını yere eğer olmuşlardır.

AK Parti işte bu büyük yanlışı ortadan kaldırmış, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ demiştir. Bu ifadede tezahür eden uygulamalarıyla devleti milletiyle buluşturmuştur. 15 Temmuz bunun en somut örneğidir. Milletimiz o gece, devletinde sembolleştirdiği özgürlüğünü, bayrağını, ezanını, inancını, geleceğini korumak için adeta kıyam etmiştir. Bu çok anlamlıdır. Bir çağrıya ülkemizin dört bir köşesinden, milletimizin meydanlara dökülerek bu cevabı vermesi çok anlamlıdır. Dünyada bunun benzeri yoktur. Milletimle iftihar ediyorum, gurur duyuyorum. ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’ ve yürüdü. Öyle yürüdü ki 249 şehit verdik, 2 bin 193 gazimiz oldu ama hiç olmazsa bu FETÖ’nün, alçak FETÖ’nün, kahpe, arkasındaki iz sürücülerine bu ülke teslim edilmedi.”

Darbe girişimine ilişkin Ankara ve İstanbul’da duruşmaların başladığına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu duruşmalarla birlikte bizler tabii, tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerine inşallah bu mahkeme kararlarıyla, bir defa hakların, iadeiitibarların sağlanmasını temin edeceğiz. Aynı zamanda da dünyada bunları korumaya kalkan ülkelere ‘Daha ne istiyorsunuz, buyurun size yargı kararları’ deyip bunları da onların önüne koyacağız. Üzerlerine düşeni yaparlar veya yapmazlar, önemli değil. Ama şimdi de dünyaya sesleniyorum buradan. Eğer sizler iadeiitibara yardımcı olmazsanız, bilesiniz ki yarın birgün sizlerin de bizim elimize düşenleriniz olduğu zaman istediğinizde bunları bizden alamayacaksınız. Bunu bilin.

Çünkü terörle mücadele lokal değildir, mevzi değildir. Terörle mücadele uluslararası bir mutabakatın uygulamasıdır. Uluslararası bu mücadeleyi vereceksek, biz de sizden bizim ülkemize ait, ki bunları inşallah vatandaşlıktan da çıkaracağız, bunları süratle bize iade etmenizi istiyoruz. Ettiniz ettiniz, etmediğiniz takdirde kusura bakmayın, ‘men dakka dukka’. Biz de bunları yaparız.”

16 Nisan’da kabul edilen yeni yönetim sisteminin de ülkeye kazandırılan devrim mahiyetinde bir başka reform olduğuna değinen Erdoğan, AK Parti’nin bu reformcu, devrimci yönü olmazsa bunca yıl iktidarda kalamayacağını ve milletin umudu olmayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişim ve değişime olan inanç ve bağlılıklarının milletle bütünleşmelerine fırsat verdiğini belirterek, 21 Mayıs’ta seçilen MKYK’da 20’li yaşlarında iki kız ile 40 yaş ve altında 16 kişi bulunduğunu, yaş ortalamasının 47 olduğunu hatırlattı.

Meclis grubunda ise yaş ortalamasının 52 olduğunu belirten Erdoğan, tecrübe ile dinamizmin uyumunu gösteren bu manzaranın “AK Parti’nin niçin bunca yıldır her seçimden galip çıkabildiğini” gayet güzel ifade ettiğini anlattı.

Diğer partilere de bunun örnek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçimde, her fırsatta bu yenilenmeyi sürdürerek, millete hizmet yolunda daha uzun yıllar hep birlikte çalışmayı umduğunu ifade etti.