KERKÜK; Bin yıldır Türk toprağı olan, tarihi buram buram Türk kokan KERKÜK…

İlk olarak 1055 yılında Selçuklu tarafından Türk toprağı ilan edilen, Zengiler, Timurlular, Akkoyunlular ve Safeviler gibi birçok Türk devleti tarafından yönetilen halisane Türk KERKÜK…

Tarihi; Selçuklu, Akkoyunlu, Safevi, Osmanlı Kokan KERKÜK..

Yavuz Selim, Şah İsmail, Halit Paşa ve Enver Paşa’nın Gözbebeği KERKÜK…

Mustafa Kemal’in, Başbuğ Türkeş’in, Devlet Bey’in Göz ağrısı KERKÜK…

Ve tarihi acı, gözyaşı, zulüm ve katliamlar ile dolu KERKÜK…

Efdal bir dirilişin, pes etmeyişin, direnişin, dik duruşun adıdır KERKÜK..

Her ülkücünün bağrında kanayan bir yaradır, bazen İstanbul, bazen Ankara, bazen başlı başına bir Turan’dır KERKÜK…

Asla düşmana yar edilmeyecek, bayrağı inmeyecek, ezanı susmayacak bir kaledir KERKÜK…

***

Barzani adında bir çete lideri kalktı, bağımsızlık referandumu düzenledi. Amaç sözde Kürdistan kurmak, Kürdistan’ı kurarken de Kerkük-Musul-Telafer gibi Türkmen şehirlerini kurulacak sözde devletin içine katmaktı.

Bunu gerçekleştirebilmesi için, önce tasmasını tutan İsrail’den emir, öz abisi olan ABD’den de icazet almalıydı ki, nitekim emri de icazeti de aldı. İsrail sözde referandumu açıkça desteklerken, ABD ise üstü örtülü bir şekilde göz kırptı…

Başladı zamansız öten horoz misali ulu orta ötmeye, ‘’Bağımsızlık referandumu yapılacak ve Kürdistan kurulacaktır!’’

İlk Önce bizim, Reis-i Cumhurumuz Tayyip Erdoğan çıktı: ‘’Böyle bir şeye asla müsaade etmeyiz’’ dedi.

Sadece bununla kalmadı ‘’Bu referandum yapılamaz, Barzani geri adım atacaktır’’da dedi.

Nitekim Barzani, Türkmenlerin protesto ve referandum boykotuna rağmen referandum düzenledi ve % 94 oranında Evet sonucu çıktı.

Referandum sonrası, Reis-i Cumhurumuz ‘’Barzani’nin son ana kadar bu referandumdan vazgeçeceğini düşünüyorduk, yanılmışız’’ diyerek, bir kez daha kandırıldıklarını açıkladı.

İşte bu nokta da devreye, TÜRK milletine başlık eden, en karanlık ve buhranlı anlarda Türk’ün umut ışığı olan, devletçi duruşuyla Türk Devletinden yana hareket eden, Türk Dünyasının yaşayan lideri Dr. Devlet Bahçeli girdi.

Kerkük’te yapılan çakma referandum öncesinden itibaren uyarı ve ikazları ile Türk hükümetine yol göstericilik yapan MHP Genel Başkanı, referandum sonrası umutları tükenen Türkmen soydaşlarımızın umut ışığı olmuş ve inisiyatifi eline alarak Kerkük’ün kaderini belirleyecek tutum sergilemiştir.

‘’Barzani aklını başına alsın, bu hayalden vazgeçsin, vazgeçmez ise en az 5.000 Ülkücü Kerkük’e girmek için hazırdır’’ diyerek Barzani’nin uykularını kaçırmış, Türkmenlerin yalnız olmadığını göstermiştir.

Devlet Bahçeli’nin yaptığı 5000 açıklaması gelişi güzel bir açıklama değildir elbette.

5000 rakamının şu şekilde anlamları olduğunu düşünüyorum.

Birincisi şüphesiz ki; 12 Eylül öncesi Ülkücü Hareket’in verdiği şehit sayısına vurgu yapmaktır.

Bir diğer amaç ise, 1990’lı yılların başında Ermenilerin Azerbaycan’ı istilası sırasında, Başbuğ Alparslan Türkeş Azerbaycan’a önce 5 kişilik bir heyet göndermiştir. (Atilla Kaya, Alişan Satılmış, Yusuf Ziya Arpacık başta olmak üzere)

Bu heyet Azerbaycan’daki durumlar hakkında sürekli raporlar göndermiştir.

Akabinde bu kez diplomasi, bürokrasi ve askeri eğitime sahip 50 kişilik komuta kademesi Azerbaycan’a gönderilmiştir. Bu grup gerekli alt yapı ve hazırlıkları yaptıktan sonra son olarak adına ‘Rüzgâr Birliği’ denen gönüllü Ülkücülerden kurulu 500 kişilik grup ermeni çetelerine karşı savaşmak üzere Azerbaycan’a girmiş ve Azerbaycan’ın istiklalini kazanmasında etkin rol oynamıştır.

Devlet Bahçeli’nin yaptığı 5000 açıklaması bu bağlamda anlam kazanmaktadır. Azerbaycan’a gelen ilk 5 kişiden bahsetmiştim, rapor ve hazırlık aşamalarını kurgulayan.

5 rakamının 1000 misli 5000’dir.

Burada ki mesaj ‘’Bir ölür, bin dirilirizdir!’’

Sonuç itibariyle, en az 5000 Ülkücü hazır açıklaması tamamen mesaj içerikli, anlam taşıyan bir ifadedir. Yoksa bugün herkes bilmektedir ki; ‘’Ülkücü Hareketin liderinin değil emir vermesi, işaret etmesi halinde bile yüz binlerce Ülkücü Türkmen soydaşları için Kerkük’ü Barzani’nin mezarı haline getirmeye hazırdır’’

Hazır mezar demişken, ne demişti şair: ‘’Hayali Kürdistan olanın mekanı kabristan olur!’’