Ben de Ülkücüyüm! Ben de Türk milliyetçisiyim!” dedi, sonra “Yenikapı ruhunun tek temsilcisi benim” demekten de çekinmedi.
Sonrası ise evlere şenlik:
“Cumhurbaşkanlığı sistemi İslam’a aykırı!”
Yedikleri hurmalar tırmalamaya başlayınca…
“Ana muhalefet liderliği” ellerinden gidince…
Buldular medya bombardımanındaki balık hafızalı kitleleri…
Vurun Bahçeli ve MHP’ye!
Hâlbuki…
MHP’nin olmadığı Meclis’te 2003’ü hatırlasalar…
Yasaklı Erdoğan’ı Meclis’e bizzat taşıdıklarını…
2009’dan sonra çözüm sürecini ve Kürtçeyi desteklediklerini…
AOÇ’ne kurulan Saray’a koşa koşa gittiklerini…
Bir hatırlasalar bugünkü kargaşayı yaşamayacaktık!
*
Hâlbuki…
2007’yi hatırlasalar…
Çok sevdikleri Sezer’in görev süresi bitmişti.
Ortalık “türban” ve “laiklik” tartışmaları ile kaynarken…
Meydan meydan “Cumhuriyet mitingleri” yaptıklarını…
AKP’nin cumhurbaşkanı çıkarmasına karşı çıktıklarını…
26 Aralık 2006’da eski Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu’nun ortaya attığı “anayasada belirtilen 367’nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğu” iddiasının peşine nasıl takıldıklarını…
Böylece 354 sandalyeye sahip AKP’nin cumhurbaşkanı seçmesini engellediklerini…
Aslında “müzmin bir Erdoğan yoldaşı” olan CHP lideri Baykal’ın, “uzlaşma olmadan AKP kendi adayını çıkarırsa oylamalara katılmayacaklarını” söylediğini…
Aslında “müzmin bir Erdoğan” yoldaşı olan Baykal’ın “Erdoğan aday olursa oylamaya katılmayız” dediğini…
Y-CHP’nin başkanı Kılıçdaroğlu ve allameleri bir hatırlasa bugünleri yaşamayacaktık!
*
Hâlbuki…
2007’yi hatırlasalar…
AKP’nin, Dışişleri Bakanı Gül’ü aday gösterdiği 27 Nisan’daki ilk turda toplam 361 oyun 357’sini aldığını…
CHP’nin oylama sonrasında, “367” iddiasıyla seçimi Anayasa Mahkemesine taşıdığını…
O akşam Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde, Yaşar Büyükanıt’ın meşhur “e-muhtıra”sının yayınlandığını…
Anayasa Mahkemesi’nin de 1 Mayıs’ta, “367” iddiası gerekçesiyle birinci tur oylamayı iptal ettiğini…
Böylece 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in yerine 11. Cumhurbaşkanının seçilemediğini…
Ve Anayasa’nın 101. maddesi gereğince yüzde 10 barajlı 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinin yapıldığını hatırlasalar…
Memleketin geleceğine nasıl bela taşları döşediklerini öğrenirlerdi.
*
Hâlbuki…
2007’yi hatırlasalar…
22 Temmuz seçim kararı alırken, anayasada değişikliğe de gittiklerini…
“Cumhurbaşkanının meclis tarafından değil, halk tarafından iki turlu oylamayla seçilmesi”ni 376 oyla kararlaştırdıklarını…
Görev süresi dolan Sezer’in yapılan değişiklikleri nasıl veto ettiğini…
Vetolu değişiklik TBMM’de tekrar kabul edilince Sezer’in referanduma nasıl gittiğini…
21 Ekim’de yapılan referandumda yüzde 68 oyla kabul edilerek yürürlüğe girdiğini…
Böylece Cumhurbaşkanını halkın seçtiğini…
Bir hatırlasalar, yaşanan kaosların taşlarını elleriyle döşediklerini anlarlardı.
*
Hâlbuki…
2007’yi bir hatırlasalar…
22 Temmuz’da AKP’nin 341, CHP’nin 112 ve MHP’nin 71 milletvekili çıkardığını…
Artık Meclis’te yine MHP’nin ve Bahçeli’nin varlığını hissettirdiğini…
Meclis Başkanlığına AKP’li Toptan’ın nasıl seçildiğini…
Daha sonraki süreçte…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine CHP’nin toplantılara katılmadığını…
“367” sebebiyle ancak üçüncü turda ve MHP’nin desteğiyle, AKP’li Gül’ün 28 Ağustos’ta seçildiğini…
Seçimde Bahçeli’nin yeni bir krize vermemek için destek verdiğini…
Nisan’dan Ağustos sonuna kadar kriz partisi olduklarını bir anlasalardı, bugünkü belaları yaşamayacaktık.
*
Hâlbuki…
2007’yi bir hatırlasalar…
“367 mucidi” olarak 28 Ağustos’ta Gül’ü getirenin kendileri olduğunu…
Parlamenter sistemi tıkayarak Cumhurbaşkanı seçtirmeyip Erdoğan’ın önünü açanın CHP olduğunu…
28 Ağustos 2007’de yedi yıllığına 11. Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül’ün görev süresi ve bir sonraki seçimin tarihini yine 2012’de CHP’nin mahkemeye taşıdığını…
2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP ile Erdoğan’ın karşısına çıkardıkları İhsanoğlu’na CHP teşkilatlarının destek vermediğini…
Böylece Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta 12. Cumhurbaşkanı olarak seçildiğini…
Bir hatırlasalar, bugünkü kaosu yaşamayacaktık!
*
Şimdi kalkmışlar…
MHP’yi ve Bahçeli’yi eleştiriyorlar!
Milleti ve Ülkücüleri saf sanıyorlar!
Balık hafızalı olan kendileri…
Yine mahkeme yollarına düştüler, yine ülkeyi işbirlikçileri ile kaosa sokmak için çırpınıyorlar.
Galiba bu referandumdan sonra asıl silinip gidecek olan bu CHP!
Hâlbuki…
MHP ve Bahçeli, yıllardır CHP’nin kazdığı kuyuları kapatmak, bela def etmekle meşgul!
Bir hatırlasalar!