Lise yıllarımda OKUL BİRİNCİSİ olmama rağmen birçok hayalim yarım kaldı. Mesela subay olmak isterdim hep olmadı…
Çünkü ben, sırf canımdan aziz bellediğim Türkiye Cumhuriyeti Devletimin Fedakâr Türk Milletinden topladığı vergilerle açtığı, yine aynı yollarla yetiştirilip maaşının ödendiği, MİLLİ EĞİTİM Bakanlığı tarafından yönetilen Anadolu İmam – Hatip Okulunda okuduğum için “POTANSİYEL İRTİCACI TERÖRİST” sınıfına alınmıştım…
Kısacası birilerine göre TEHLİKELİYDİM!
Biliyorlardı ki; biz o okulun şerefli öğretmenlerinden “Vatan Sevgisi’nin imandan olduğunu” öğrenmiştik. Önceliğimiz vatandı, milletti…
Allah’tan korkar çalmazdık, çalana, hak yiyene de izin vermezdik…
Biliyorlardı ki; hiçbir cemaat hiçbir zümre bizi kandıramazdı. Çünkü ilmi kaynağından almamız gerektiğini öğretmişlerdi bize. Öyle şeyhler, hoca efendiler falan tanımazdık biz. El etek öpmez, kimsenin sümüklü mendilini yemezdik şifa niyetine…
Biliyorlardı ki; Rızkı Allah’tan bilir ne makam için, ne para pul, nede iş kaygısı için birilerine itaat etmezdik. Devleti baba bilip onun emrinden ayrılmazdık…
Evet, biz onların projeleri için TEHLİKELİYDİK!
İşte tam o yıllarda mantar gibi çoğalan bir dershaneler zinciri vardı. Tam da İmam Hatiplerin İRTİCACI TEHDİT olarak görüldüğü o yıllarda nedense hiç kimse ses çıkarmıyor, hatta teşvik ediyorlardı bu DİNCİ ( Din Ticareti Yapan) dershane zincirini…
Sonra bir söylenti, “Polislik sınavı sorularını kampta ezberletmişler!”, “Askeri okullara girmenin yolu o dershanelerden geçer!”Abiler… Ablalar…
Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi ve sonrası yaşananlara bakınca daha iyi anlıyorum o yılları.
“Sen İmam Hatiplisin!” diye vermedikleri başvuru kılavuzlarını…
O gün bizi YUSUF KUYUSUNA atıp, biz bu yolun HİZMETÇİSİYİZ diyerek çaldıkları haklarımızı…
Şimdi binlerce kişinin açığa alınması haberleri gündemde…
Peki biz üzüldük mü?
Tabii ki HAYIR! ( Gerçekten suçsuz olanlar varsa ki vardır onlar hariç…)
Ne demiş atalarımız?
“KESER DÖNER, SAP DÖNER. GÜN GELİR HESAP DÖNER!”
Demek ki bu gün HESAP GÜNÜDÜR!