Öncelikle kesin bir dille belirtmek isterim ki; önümüzdeki halk oylamasında evet oyu kullanacak olan da, hayır oyu kullanacak olan da benim için aynı yerde aynı değerdedir…
Bu oylama canımdan aziz bellediğim Yüce Türk Milleti’ne sorulacak bir oylamadır ki her bir ferdi benim nazarımda çok kıymetlidir…
Hemen her ortamda üstüne basa basa dikkat çektiğim bir husus var ki eminim sizler de karşılaşmışsınızdır. Referanduma iki hafta gibi kısa bir süre kalmasına rağmen neyi oyladığını, şuan yürürlükte olan yasaların ne olduğunu ve neyin değişeceğini bilmeden keskin bir dille EVET veya HAYIR’ı savunan vatandaşlarımızın olmasına şaşırmamak elde değil…
Bu durumda bulunan seçmen sayısı o kadar çok ki, kampanyaların başını çeken odaklar bu kitleyi kendi taraflarına çekmek adına akla mantığa sığmayacak savlarla EVET veya HAYIR gerekçelerini seçmene kabul ettirmenin peşine düşmüş durumda…
Buraya kadar her şey norma diyebilirsiniz belki…
Alışılmış siyaset sahneleri, kim ne kadar ikna edebilirse…
Ama “Dervişin Fikri Ne İse Zikri de Odur” dedikleri gibi içindeki kini, nefreti, yüz yıl öncesinin intikamını alma hayalleri bir çırpıda çıkıverirse adamın ağzından sen hele bir dur bakalım derler ADAMA!?
İsminin içinde “HALK” olan parti başından beri HALK’A gitmekten korkuyor. Nedenini anlamasak da kabul edebiliriz… Yıllarca “SİZ ANLAMAZSINIZ BİZ SİZİN YERİNİZE KARAR VERİRİZ” siyaseti yapmalarından olsa gerek bir türlü güvenemediler Yüce Türk Milletine…
Yadırgamadık…
Referandum yani HALK OYLAMASINA gidilsin mi diye sorulan TBMM çatısı altında neler yaptıkları hala hafızamızda tazeliğini koruyor. Değişik gerçekleşirse “İç savaş çıkacağını” duyduğumuzda gülüp geçtik millet olarak…
Ama bu defa kantarın topuzu kırıldı beyler…
“Diyelim ki “Evet” çıktı kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun’dan başlarız, Amasya’ya gideriz, Sivas’a gideriz, Ankara’ya geliriz. Buradan İnönü’ye Sakarya’ya Dumlupınar’a… Ulan sizi İzmir’e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir’den denize dökeriz.” Deme gafletine düşecek kadar aklını yitirmiş zavallılar…
Bu sözü Yüce TÜRK MİLLETİNE söyleyecek insan ya tarih bilmez, ya da TÜRK MİLLETİNİ…
Samsuna ayak basan o BOZKURT’UN, taşıdığı soyadı ile alakası yok emin olun…
Birileri şu zavallıya hatırlatıversin bizahmet…
Başbuğ Atatürk Samsun’a Türk Milletine güvenerek çıktı!
Amasya’da “Türk Milleti’nin Azim ve Kararına İnandı!”
Sivas’ta “Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet saydı!”
İnönü, Sakarya ve Dumlupınar’da kahraman TÜRK MİLLETİ ile TÜRK DÜŞMANLARINA karşı savaştı!!!
Her daim övünç vesilesi olarak gördüğü Yüce Türk Milleti ile zaferlerine zafer kattı…
Ancak üzülerek görüyorum ki düşmanın tamamını İZMİR’DE denize dökememişiz meğer…