Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya

İktidar Olmak İçin Bazen İktidarda Olmaya Gerek Yokmuş

Bu yazıma Başbuğ Alparslan

Bu yazıma Başbuğ Alparslan Türkeş’in tarihe not düştüğü şu uyarısıyla başlamayı uygun gördüm. Bu kutsal vazifeyi anlamaktan uzak sözde siyasetçilerin ülkücülük maskesi altında böyle ulvi bir harekete verdikleri zararın daha iyi görülebilmesi açısından büyük önem taşıdığı kanaatindeyim bu özdeyişin.

Altaylar’dan Tuna’ya, Oğuz Ata’dan Başkomutan Atatürk’e uzanan, yüzyıllarca mazluma merhamet zalime gazap olan şerefli bir milletin kutlu davası Türk Milliyetçiliği hareketine davet eden Başbuğ Türkeş “Sizlere kolay bir başarı, vaadetmiyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yolda dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar.” İhtarında bulunmuştur. Bu çağrı ile kahraman Türk Milliyetçileri bir sel misali akın akın “Türk-İslam Ülküsü” şemsiyesi altında toplanmaya başlamış, Türk Milletinin varlığına adeta kendisini adamış bu yolda binlerce yiğit şehadet şerbetini severek içmiştir.

Bu hareket, kutlu bir harekettir.

Bu Ülkü, şehitleri olan bir ülküdür.

Bu dava “Allah Davasıdır” ve inanın O’nun rahmetiyle ayaktadır, diridir ve hep korunacaktır.

Daha öncede defalarca yazmıştım. Siyaset toplumumuzda bilindiği gibi “En iyi yalan söyleme” sanatı değil, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerimde (Ör: Yusuf Suresi 69-76) bizlere öğretilen bir bilimdir. Hele bir de Allah Rızası için, Hak için, halk için yapılıyorsa bu ilim emin olun yoldaşınız, koruyucunuz “Şüphesiz, Allah inananları savunur. Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez.(Hac Suresi -38)” diyen Bizzat Allah (cc) dür.

Yıllardır iç ve dış mihrakların hedef tahtasında bulunan tek hareket olan Milliyetçi Ülkücü Hareket hala dimdik ayakta durabiliyorsa ve hala çaycısından genel başkanına her bireyinin canından aziz bellediği Türk Milletinin kurtarıcısı olma özelliğini koruyabiliyorsa, bu davanın çizgisinden hiç sapmamış olduğu gerçeğindendir.

En son yaşadığımız 15 Temmuz işgal girişiminin önlenmesinde “Önce Ülkem ve Milletim sonra Partim ve Ben!” diyen Devlet Bahçeli tartışmasız “Ülkücülerin” bu vatanın yegâne yöneticileri olduğunu bir kez daha tescilletmiştir. Ülkücüler siyaseti menfaat için yapmazlar. Yıllarca itilip kakılmaları, her kulvardan uzaklaştırılmış olmaları, menfaate dayalı siyasi hareketlere mensup olanlarda olduğu gibi asla ve asla onları vatana isyan eden, devlete sırt dönen kişilerden yapmaz. Çünkü ülkücüler önce vatan der makam değil, önce milletim der, önce devletim der, önce Allah Davası der ve kendi için her şeyi tek kudret sahibi Allah (cc)’tan bekler…

Yaşadığımız bu süreç de göstermektedir ki, ülkücüler dün olduğu gibi bu gün de ülkenin tehlikede olduğunu hissettikleri anda inisiyatif alabilen “Hesapsız” vatan sevdalılarıdır. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında hainlerin hesaplarını bozan isimlerin neredeyse tamamının ülkücü olması asla tesadüf değildir ve yine bu uğurda yaptıkları hiçbir şeyi siyasi bir çıkar amaçlayarak kullanmamışlardır. Adı gibi “Devlet Adamı” olan Devlet Bahçeli o geceden bu yana yaptığı hiçbir şey hakkında konuşmamış ve hatta diğer muhataplarının “O gece Devlet Bey olmasaydı…” diye başlayan cümlelerini soran gazetecileri dahi geçiştirmiş, bu konuyu bir övünç meselesi saymamıştır. Çünkü O’na göre yapılan hiç bir şey “Beş Binden fazla Ülkü Şehidinin” yaptığından daha üstün daha kutsal değildir… Ömrünü Türk Milletine, Türk İslam Ülküsüne vakfetmiş bir isim için yapılanlar sıradan bir şeydir…

Sizce Devlet Beye bir özür borcunuz yok mu?

Hala ısrarla “MHP’yi iktidar yapamadı!” saçmalıklarıyla ihtiras ve hırsları için bu kutsal davaya saldıranlara mı inanmaya devam edeceksiniz?

Ve hiç düşündünüz mü O gece “Devleti Yöneten” kimdi?

Farkında mısınız? 7 Hazirandaki seçim vaatlerimiz ve 1 Kasımdaki yeminlerimiz bu gün bir bir gerçekleştiriliyor!

Demek ki…

İKTİDAR OLMAK İÇİN BAZEN İKTİDARDA OLMAYA GEREK YOKMUŞ…

Devleti korumak için Devlet’in gerçek sahibi olmak yeterliymiş.

Saygı ve sevgilerimle…