10 yaşındaki Göktürk ve 5 yaşındaki Gökçe,
“Alperenim yiğidim sen bu yolda devam et..”
“Söz konusu Vatansa Gerisi Teferruattır…”
diye yazmışlar son mektubunda.
Ne güzel çocuklar yetiştirmişsin Coşkun abi…
O küçücük bedenlere sığmayan koca yürekli yiğitler,
O minik dudaklardan dökülen vatanperver cümleler…
Sen ki Vatanı evlatlarına EMANET etmişsin çoktan…
…
Çok değil daha birkaç ay önce silah arkadaşın Abdullah Ümit Sercan’a refakat etmiştin.
Hani şu Ray-Ban gözlük takıp, düğüne gider gibi süslenerek cenaze namazında kameralara poz verebilmek için bir birini ezenlerin “Sözün Bittiği Yere!” geldikleri gün…
Hani Sen, omuz omuza “Vatan Müdafaası” yaptığın silah arkadaşının yasını tutarken, gazetelere demeçler veren, yılanın başı küçükken ezmene fırsat vermeyenlerin “Timsah Gözyaşları!” döktükleri gün.
O günden buyana hiç bir şey değişmemiş Coşkun Abi…
Yine aynı kravatlılar, koruma ordusuyla geldi na’şının başına.
Yine bir poz verme telaşı…
Dün “Analar Ağlamasın” diyenler, bu gün teselli etme yarışına girdi “Düşmanı Sevindirmemek İçin Ağlamayan” Anamızı…
Ve yine “Emanetin Emanetimizdir” gibi klişe laflar doladılar dillerine.
Sanki dün senin canın onlara emanet değilmiş gibi…
Ruhun Şad, Mekânın Cennet Olsun…