Yıllarca okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okutulan ders kitaplarını yadırgadım. Bu durum benim tarihe ve özellikle Türk Tarihine olan hayranlığım ve merakımdan kaynaklanmış olacak ki nedense hep eksik hatta çok eksik bulduğum ders kitaplarının dışına çıkarak farklı kaynaklardan tarih araştırmayı bir alışkanlık haline getirdim. Bu alışkanlığımı çocuk yaşta tanıştığım Ülkü Ocakları’na ve milli duygularla bizlere yol gösteren kıymetli hocalarıma da borçlu olduğumu belirtmeden edemeyeceğim…
Aslında uzun zamandır yazmak istediğim bu konuyu bugün yazma nedenim, test uçuşu sırasında düşen ve bana geçmişte yaşadığımız çok benzer bir hadise olan Uçan Kanat’ın başına gelenleri hatırlatan Milli İnsansız Hava Aracımız ANKA’nın da başına gelmesinden kaygılı oluşumdur!
Neredeyse sanayi devriminden bu yana Milli bir şeyler üretmemizi farklı komplo ve planlarla engelleyen o gizli elin ANKA’ YA da ulaşmasından korktuğum içindir. Hatırlarsınız ki zamanının en ileri teknolojisine sahip olarak üretilen hayalet uçağımız Uçan Kanat THK-13 ilk test uçuşunda kendisini çeken uçakla arasındaki İPİN KOPMASI nedeniyle düşmüş ve o gizli el hemen devreye girerek TÜRKLER UÇAK ÜRETEMEZ kampanyası başlatmıştı. Bunun üzerine daha ne olduğu dahi anlaşılamadan Meclis Uçak Üretmeme kararı almış ve uçak fabrikasını KARYOLA FABRİKASI (!) yapmaya karar vermişti. Sanki Türk Milletini derin bir gaflet ve cehalet uykusuna yatırmak istercesine!
Sonra yakın tarihimizin üzeri örtülen acınası bir diğer sayfasında ise, imkânsız denebilecek kadar kısa bir sürede (Yaklaşık 4 ay) toplam 20 kişinin tamamen yerli imkânlarla ve ürettiği Milli Otomobilimiz Devrim… Onun hikâyesi de Uçan Kanattan farklı sayılmaz aslında. 4 ayda iki adet üretilen Devrim Otomobiline törene yetişsin diye vagonda cila atmak zorunda kalan mühendislerin sırf olası bir yangın tehlikesinin önüne geçebilmek için boşalttığı benzin deposunu doldurmayı unutmasıyla başlayan ve bu nedenle 100 metre sonra istop etmesiyle son bulan bir mucizenin hikâyesi… Bu olayın üzerine yine devreye giren o gizli bir el (!) TÜRKLER OTOMOBİL ÜRETEMEZ kampanyasını başlattı ve bu hikâyemiz de başlamadan son buldu.
Peki, bu gizli el boş durdu mu dersiniz?
Elbette HAYIR!
Bugün dahi “İTHAL DAHA KALİTELİ, YERLİ İKİ GÜNDE BOZULUR (!?)” diyenler var ya… İşte bu kişiler bilerek veya bilmeyerek o gizli ele hizmet eden TÜRKLER aslında. Çünkü yıllardır Alman malı şöyle kaliteli, İngiliz malı böyle marifetli, Amerikan diye bir millet olmamasına rağmen(!) Amerikan malı böyle kuvvetli… hikâyeleri ile TÜRK MALI KALİTESİZ algısı Türk Milletinin bilinçaltına yerleştirildi…
Peki, yukarıda verdiğim sadece iki MİLLİ ÜRETİM örneğini herhangi bir Milli Eğitim Ders Kitabında gördünüz mü?
HAYIR!
Sizce Türk Çocuğu ecdadını tanıyor mu?
Tabiî ki HAYIR!
Peki ya NEDEN?
”Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” (Mustafa Kemal ATATÜRK) GERÇEĞİNDEN!
Öncelikle YAPAMAYIZ! diyen çocuklarımıza ve Türk Milletine tarihte neler yapabildiğimizi, hurda iki uçaktan uçabilen ve hatta üzerine makineli tüfek takarak dünyanın beklide ilk silahlı uçağını üreten İSTANBULLU TAKSİ ŞOFÖRLERİNİ anlatmalı ve bilinçaltına yerleştirilen BAŞARAMAZSINIZ duygusunu yok etmenin yollarını aramalıyız.
Ergenekon destanını bir hikâye olarak değil İMKÂNSIZI BAŞARAN TÜRK, dünyanın ilk uzun menzilli topunu üreten Fatih’i azmedip çalışarak ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPATAN TÜRK olarak gerçeği anlatan ders kitapları YENİ MÜFREDATA girmeli.
İNANMALI YAPABİLECEĞİNE TÜRK MİLLETİ, TARİHE DAMGA VURAN BAŞARILARI GİBİ!
Öyle ise sözde değil özde MİLLİ konmalı her şeyin önüne tıpkı 9 Işıktaki gibi. Milli Eğitmeli çocukları ki Milli Üretebilsinler, Milli Ülküleri olsun, Milli Savunsunlar devleti, Milli Tarımla yeşersin nadasa bırakılmış bu güzel topraklar ve Milli Fikirleri ışığında yakalasınlar Kızıl Elmalarını!
İşte o zaman MİLLİ BİR NESLİN NELER BAŞARABİLECEKLERİNE şahit olabiliriz…
İnanın yapabilecekleri, ulaşacakları teknoloji ve buluşlarını HAYAL DAHİ EDEMEZSİNİZ!
Not: Ülkü Ocakları bu dediğimi kurulduğu günden beri aralıksız yapmaktadır!
Var Olsunlar.
Mustafa YILMAZ