Ne yazık ki Türkiye’de bazı önemli adımlar, liyakatsız sürdürüldüğü için, boş çabalardan öteye gitmez…

En basit örneği MÜLTECİ uygulamaları…

Hatalı mülteci politikalarının yaratacağı SOSYAL HANDİKAPLARI anlatmaya çalıştıkça, malesef ki belli bir zümrenin ağır itham ve eleştirilerine hedef olduk.

Bu itham ve eleştirilere alışıktık ve iddia ettiğimiz beyanların zamanla doğruluğu ortaya çıktıkçada yürüdüğümüz yola dört elle sarıldık.

Esas mevzuya dönersek, siyaseti kişiselleştirmenin akıbeti hiçbir zaman hayra olmamıştır..

Mesela MÜLTECİ SORUNU ( SURİYE VE DİĞER ÜLKELER) ele alındığı zaman, neden sosyolog bir heyet kurulmadı?

Başka bir ülkenin kültür kodlarının farklılıklarını göz ardı ederek sadece olayı “Ümmetçilik” paydasıyla çözebileceğini düşünmek, yanlışlıktı.

Ensar ve Muhacir kavramı bu kadar yoğun insan yığıntısı üzerinde ne kadar başarılı olabilirdi ki?

İstanbul’da yaşanan son cinayet ve evvelkiler.

Küçük şehirlerden ziyade büyük şehirlerde yaşanan, toplumsal çatallaşmaları görmemek, sosyal yapıya verilen en büyük ziyandır.

Evsahipleri ve misafir, herkes diken üstünde.

……

ATATÜRK’E SAHİP ÇIKMAK

Ulu Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk için senelerdir, akla hayale, İslama ve İnsanlığa sığmayacak, iftira ve karalama propagandaları yürütüldü.

Tarihin bir Metod işi olduğundan haberi olmayanların ikna olduğu bu propagandadan elbette bir kitle çok iyi bir şekilde beslendi.

Öyle ki en kutsal varlık olan anneye bile dil uzatma şerefsizliğini gösterdiler.

Sözüm ona ŞERİAT savunucusu olduğunu iddia eden bu kişilere ŞERREN ceza verilse NİSA SURESİNDE yazan hükme göre kırbaçlanması bile gerekir.

İşin yine ilginci, bu nefret söylemlerinden beslenenlerin kalkıp aksi amel ile yürümeli ise oldukça manidar.

Nefret kusmuklarını ortalığa saçan İngiliz ve Fetö köpekleri, salya sümük biz havlamadık diye sağda solda ağlıyorlar..

…

TÜRKLEŞMEK İSLAMLAŞMAK MUASIRLAŞMAK

Rahmetli Ziya Gökalp, hiç şüphesiz ki bu ülkenin kurucu fikir babasıdır.

Ulu Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, birçok beyanında bunu ifade etmiştir.

Şimdi bu üç kelime üzerine iyi düşünmek lazım.

Türkleşmek, fiilen tamamlanabildi mi?

İslamlaşmak, zikren tamamlanabildi mi?

Muasırlaşmak, misyon tamamlanabildi mi?

İlk ikisi için talipkarlar mevcut, peki ya üçü için talipkarlar mevcut mu?

İyi düşünmek gerekir.