Yıl 1924 yani cumhuriyetin ilanından tam bir yıl sonra bütün dünyayı dize getirip kurduğumuz devletimizin karşısında mağlup olan batılı ülkeler hesaplarını kapatmadıklarını Hakkari bölgesinde Rus ordularıyla beraber hareket eden Nasturilere verdikleri destekle ortaya koydular.
Hakkâri deki bu İsyana karşı 14 ağustos 1924 tarihli bakanlar kurulu kararıyla harekete geçen 7. kolordu isyana müdahil olunca İngilizler Nasturilere 1-2 gün dayanın müttefik devletler olarak yardıma geleceğiz diye vaat vermeleri. Türk devletinin İngilizlerin fili müdahalesi durumunda Musul’u işgal planı müttefik devletlerin geri durmasına sebep olmuş Nasturilerin isyanı bastırılmıştır.
Bölgesel olarak 1930 yılına kadar batının desteği ile birçok isyan ortaya çıkmış ve hepsi bastırılmıştır. 1930 yılların başında Hitler’in Almanya’nın başına gelmesiyle yavaş yavaş yaklaşan 2. Dünya savaşının şartları batılı devletlerin içe dönmesine sebep olduğundan devletimiz içerisinde yaşayan isyan odakları sahipsiz ve desteksiz kalmıştır. 1930-1975 yıllarına kadar ciddi bir isyan olmayışının sebebi batılı devletlerin 2. Dünya savaşında aldıkları ağır yenilgi ve kayıplarla çıkmalarıdır.
2. dünya savaşından çıkan batılı devletler kendilerini toparlar toparlamaz 1975-1984 yılları arasında faaliyet gösteren asala ermeni terör örgütüne verdikleri destekle tekrar Türk devletine ve milletine karşı faaliyete başlamış. Ermeni terör örgütü asalanın eylemleri sebebiyle 42 diplomatımız şehit olmuş 15 vatandaşımız ise yaralanmıştır.
Devletimizin ortaya çıkan bu vahim durum karşısında ermeni terör örgütü asalaya karşı verdiği mücadele sonuç vermiş. Asala terör örgütün bitme noktasına getirilmiştir. Lakin ermeni terör örgütü asala stratejik bir hamle yaparak 21 ülkedeki eylem kabiliyetini oluşturduğu ekonomik ve siyasi bağlantılarını 1984 yılında pkk ile bütünleşerek batılı ülkelerde Türk diplomatlara karşı yaptıkları eylemleri Türkiye içinde daha ağır sonuçlar alacak şekilde yeni bir boyuta taşımıştır.
Bu birliktelik batıdan aldığı destekle sürekli kendini büyütmüş ekonomik olarak hareket kabiliyetini arttırmıştır. Pkk yaklaşık 35 yıldır eylemlerine devam etmektedir. Ekonomik desteğin %70’ni batılı kaynaklardan elde ederken %30 nu ülke içindeki kaynaklardan elde ettiği ortadadır.
Bu gün içinde bulunduğumuz süreç 1993-1996 yılları arasında yaşadığımız süreçten farksızdır. 1993-1996 yılları arasında verilen mücadele sonucundan farklı bir sonuç da çıkmayacaktır. Pkk yine tarumar edilecek militan kadrosu bitme noktasına gelecektir.
Pkklı teröristlere yapılan operasyonlar pkkyı ayakta tutan para kaynaklarına ve destekleyen batılı devletlere karşıda yapılmalıdır.
Türkiye cumhuriyeti bunu yapacak güce ve kudrete sahiptir.
Çözüm meselenin ermeni boyutunu görmekten ve uluslararası boyutuyla mücadele etmekten geçer!